Bmag Logo

Duyguları doyurmak
Genel
2 dk okuma

Oluşturma Tarihi: 20.10.2025

Güncelleme Tarihi: 18.11.2025

HELLO!

Duyguları doyurmak

Yazın rehavetini geride bırakıp şehre dönüşün yoğun temposuna adım attığımız bugünlerde, bedenimiz kadar ruhumuzun da adaptasyona ihtiyacı var.

Yazın rehavetini geride bırakıp şehre dönüşün yoğun temposuna adım attığımız bugünlerde, bedenimiz kadar ruhumuzun da adaptasyona ihtiyacı var.

Yazan: Dilara Koçak

Okullar açıldı, iş temposu hızlanıyor, gündelik koşturmacalar artıyor. Bu dönemde çoğu kişi kendini yorgun, stresli ya da huzursuz hissedebiliyor. Tam da böyle zamanlarda duyguları sık sık tabaklara yansıyabiliyor; kimi zaman tatlı, kimi zaman abur cubur ile çözüm aranıyor. Oysa eylül, hem soframızda hem de yaşam rutinimizde sağlıklı alışkanlıklar edinmek için mükemmel bir başlangıç noktası olabilir.

Hepimiz insanız; duygularımız yalnızca ruh halimizi değil, yeme davranışlarımızı da doğrudan etkiliyor. Peki bu, gerçekten açlık mı, yoksa duygusal boşluğu doldurmak için ortaya çıkan ‘duygusal açlık’ mı?

FARKI NASIL ANLARIZ?

Fiziksel açlık yavaş yavaş gelir; mide guruldar, enerji azalır, vücut işaret verir. Oysa duygusal açlık aniden gelir. Genellikle tatlı ya da karbonhidratlı yiyeceklere yönelirsiniz. Çünkü bedeniniz değil, zihniniz ‘rahatlamak’ ister. Kendinizi mutsuz, kaygılı ya da yalnız hissettiğinizde yemek, kısa süreli bir çözüm gibi görünür.

NE YAPABİLİRSİNİZ?

Böyle zamanlarda kendinize şefkatli yaklaşmak çok önemlidir. Suçluluk hissetmeden, ihtiyacınızın ne olduğunu anlamaya çalışın. Önce kendinize sorun: “Bedenim mi aç, yoksa ruhum mu?”

Bir bardak su içmek, kısa bir yürüyüş yapmak ya da derin nefes almak isteği hafifletebilir. Eğer atıştırmak istiyorsanız, su ve lif oranı yüksek yiyecekleri ya da tarçınlı bitki çayını tercih edin. Duygularınızı ve yeme alışkanlıklarınızı not ettiğiniz bir günlük tutmak da farkındalığınızı artırır. Hatırlayın, ruhsal ve fiziksel sağlığınızı koruduğunuzda yalnızca kendinize değil, çevrenizdekilere de en büyük iyiliği yapmış olursunuz.

UYKU DOSTLARI

Stres ve kaygı arttığında uykusuzluk kaçınılmaz hale gelebiliyor. Oysa gün içinde yaptığınız küçük değişiklikler gece uykuya geçişi kolaylaştırabilir.

Nefes egzersizleri, yoga, meditasyon ya da akşamüstü kısa yürüyüşler zihni dinginleştirir. Yatmadan önce televizyon yerine kitap okumak, yatağa lavanta yağı damlatmak gibi basit alışkanlıklar da uyku kalitenizi yükseltebilir.

Beslenme tarafında ise magnezyum akla gelmeli. Çünkü magnezyum sinir sistemini destekler, gevşemeyi kolaylaştırır. Kabak çekirdeği, ıspanak, pazı, marul, nohut, fasulye ve bezelye sofranızda mutlaka yer almalı. Kaju, badem ve bitter çikolata da bu mineral açısından zengin seçeneklerdir. Doğal desteklerden de bahsetmek gerekirse; kediotu kökü (valeriana) rahatlatıcı etkisiyle, safran ise antioksidan içeriğiyle uyku kalitesini artırabilen bitkisel destekler arasında. Ancak her takviyede olduğu gibi bilinçli kullanım şart. Özellikle hamilelik ve emzirme döneminde mutlaka doktor onayı alınmalıdır.

© 2025 bmag - Tüm hakları saklıdır.

Iyzico ile ÖdeIyzico Logo




HomeMagazinesB SeriesB RollUser