Bmag Logo

Eco-Bio, Vegan, Cruelty-Free: Etik güzelliğin altın kuralları
Genel
4 dk okuma

Oluşturma Tarihi: 23.10.2025

Güncelleme Tarihi: 18.11.2025

HELLO!

Eco-Bio, Vegan, Cruelty-Free: Etik güzelliğin altın kuralları

En sık kullandığımız kişisel bakım, kozmetik ve hijyen ürünlerinde hem kendi sağlığımız hem de ekolojik yaşama saygı çerçevesinde artık daha bilinçli olma zamanı. Çoğu kez gerçek anlamını bildiğimizden emin olamadığımız o terimlerin nelere gönderme yaptığını, güzellik dünyasındaki etik ve çevre dostu yaklaşımın detaylarını sizler için listeledik.

YAZAN: GÖKÇE ATEŞ gates@doganburda.com.tr

Eco-bio, vegan, cruelty-free… Uzun zamandır bildiğimiz, duyduğumuz ve aslında sıkça savunduğumuz tüm bu terimler ne demek? Özellikle güzellik dünyasında bilinçli bir tüketici olmak çok önemli. Bu, sadece çevreye karşı sorumluluk sahibi olmak değil; kendi bedenimize de iyi davranmamız için olmazsa olmaz bir kural. Bakım ve kozmetik ürünlerinin kutularının üzerinde aslında merak edebileceğimiz tüm bu bilgiler detaylı şekilde yazılı; sertifika ve logolar da mevcut. Ama kaçımız bunları doğru okuyabiliyoruz? İşte bu sebeple, özellikle de söz konusu doğal içerikli ürünler ise sizlerle çok basit ve temel birkaç terimin altını çizelim istiyoruz. Sürdürülebilirlik denildiğinde güzellik dünyasındaki önemli terminolojiler ve uzak durmamız gerekenler burada!

Cruelty-free

Türkçeye ‘zulüm içermeyen’ olarak çevirebileceğimiz bu terim, üretim aşamasında ve sonrasında, ürün raflardaki yerini alıncaya kadar geçen o süreçte hiçbir canlı üzerinde test edilmediği anlamına geliyor. Son yıllarda birçok markanın kutusunda ‘cruelty-free’ logosuyla karşılaşabilirsiniz. Fakat ürünleri satın almadan da hayvanlar üzerinde test edilip edilmediğini web sitelerinden veya direkt kendilerine e-posta yoluyla ulaşarak da sormanız mümkün. PETA ise kendi sitesinde ‘cruelty-free’ markaları güncel bir şekilde paylaşıyor. ‘Cruelty-free’ olduğu halde başvuru yapmadığı için PETA’nın listesine girmemiş birçok marka olduğunu da unutmamak gerek. Burada iş biraz da sizin araştırmacı ruhunuza kalıyor.

Eco-bio

Bu terim günlük hayatımızda çok daha sıkça karşılaştığımız ve her türlü tüketim alanında dikkat ettiğimiz bir tanesi. Ekolojik ve biyolojik olarak uyumlu anlamlarına gelen bu terim, kozmetiklerin çevre üzerindeki düşük etkisinin altını çiziyor.

Çevre dostu ürünler, bitki dünyasından işlenmemiş içerikler, toksik olmayan, yaşayan organizmalar, hızla biyolojik olarak parçalanabilir ve çevre kirliliğine sebep olmayacak şekilde ekstrakte edilebilir bir formülasyonla üretilmiştir. Bir diğer önemli nokta ise sıkça karıştırılan, aslında organik tarımdan elde edilen orijinal yapıdaki bitki hammaddesiyle ortaya çıkan ‘organik’ olma konusu.

Bu sebeple şöyle açıklayabiliriz: Çevre dostu ürünler doğal içeriklere sahiptir. Bunlar bazen organik (sertifika ve logoları ile) olabilirler. Çoğunlukla karşımıza çıkanlar Ecolabel, Ecocert, CosmeBio, USDA, NaTrue, Soil Association, BDIH, EcoControl veya ICEA gibi dünyada en bilinen ve yaygın olan sertifikasyonlardır. Mesela bunlardan biri olan ICEA (The Institute for Ethical and Environmental Certification) eko-sürdürülebilir kozmetik üretiminin parametrelerini net bir şekilde belirliyor ve sertifika talep eden şirketleri sıkı kontrollere tabi tutuyor. Kendilerini ‘eko-sürdürülebilir’ olarak adlandırmak isteyenler, enstitünün belirlediği şu kurallara uymak zorundalar:

  1. Yüzey aktif maddeleri, parafin, silikonlar, petrolden elde edilen sentetik boyalar, parabenler ve alerjenikler gibi agresif içerikler bulundurmamak.
  2. Uygun olan yerlerde sertifikalı organik tarım hammaddeleri kullanmak.
  3. GDO kullanımından kaçınmak.
  4. Kesinlikle hayvanlar üzerinde test etmemek.
  5. Geri dönüştürülmüş materyalden yapılan bir ambalaj kullanmak.

Bu kalite kontrolleri son derece katı ve seçici bir şekilde yapılıyor. Bu yüzden bilinir bir organik sertifikasyona sahip kozmetikler emin olun ki geri kalanından çok daha yüksek standartlarda ve iyidir.

Bunların yanı sıra şunu da belirtmek gerekiyor ki; bazı saf yağlar hariç, yüzde 100 doğal bir ürün yaratmak aslında pek mümkün değil. Tüm bu ürünler yine de emülgatörler, koruyucu ve yüzey aktif maddeler gibi kimyasal bir sentezden geçiyor. Fakat bunların hepsi yine çevresel açıdan sürdürülebilir ve biyolojik olarak uyumlu bir şekilde gerçekleşiyor.

Bileşenlere gelince, formülasyonlarında bildirdikleri sıralamaya da dikkat etmek gerekiyor. Uluslararası Kozmetik İçerikleri Terminolojisi’nin (INCI) hükümlerine göre, bir kozmetik üründeki bileşenlerin listesi, içinde bulundukları yüzdeye göre azalan bir sırayla rapor ediliyor.

Tüm içeriklerin ne olduğunu bilmemiz mümkün değil elbette ama bu konuda da yardım alabileceğiniz, çoğu İngilizce olsa da ‘bio’ uzantılı birçok online kaynak ve uygulama var. Arama kısmına merak ettiğiniz içeriğin adını giriyorsunuz ve size cevabı anında veriyor.

Vegan

Vegan kozmetikler tamamen bitkisel içerikli elementlerle yapılmış anlamına gelir. Bu sebeple gliserin, balmumu, bal gibi hiçbir hayvan türevli madde içermezler. Hayvansal yağlar yerine argan veya hindistancevizi yağı gibi bitkisel yağlar kullanılır. Eğer bir ürün vegan ise ambalajında ‘veganOK’ standart logosunu mutlaka görürsünüz.

Son bir not: PAO’ya dikkat!

Sizlere verebileceğimiz bir final önerisi de ürünlerin üzerinde yazan PAO sembolüne dikkat etmeniz. ‘period after opening’in kısaltması olan bu terim Türkçede ‘açılıştan sonraki dönem’ olarak anlamına geliyor. Bu, ambalajı ilk kez açtıktan sonra kozmetik ürünün yararlı ömrünü tanımlayan grafik bir sembol ve kapağı açık bir kap tasvir edilerek, üzerinde yazılı bir ay veya yıl ibaresi ile birlikte görülür.

Tıpkı yiyeceklerdeki ‘tavsiye edilen tüketim tarihi’ ya da ‘son kullanma tarihi’ gibi. Tahmin edeceğiniz üzere çevre dostu ürünler, doğal kaynaklı koruyucu maddeler içerdikleri için kimyasal koruyucu kullanan kozmetiklerden daha düşük bir PAO’ya sahiptirler.

© 2025 bmag - Tüm hakları saklıdır.

Iyzico ile ÖdeIyzico Logo




HomeMagazinesB SeriesB RollUser