Bmag Logo

"Fotoğraf, hem anda kalmayı hem de o anı geleceğe taşımayı mümkün kılar"
Genel
7 dk okuma

Oluşturma Tarihi: 02.10.2025

Güncelleme Tarihi: 18.11.2025

HELLO!

"Fotoğraf, hem anda kalmayı hem de o anı geleceğe taşımayı mümkün kılar"

212 Photography Istanbul, fotoğraf ve yaratıcı disiplinlerden oluşan programıyla bu sene 27 Eylül - 12 Ekim tarihleri arasında sekizinci kez düzenlenecek. Tamer Yılmaz’ın İzzeddin Çalışlar küratörlüğünde hazırlanan retrospektif sergisi de festival kapsamında bi r ay boyunca ziyaret edilebilecek.

RÖPORTAJ: BÜŞRA NAZLAN ÜREGÜL

Şimdiye dek sayısız moda fotoğrafı… Neredeyse bir ömür süren serüveniyle moda dünyasının her dönemine eşlik eden bir isim Tamer Yılmaz. Pek çok kez HELLO! kapaklarını da onun perspektifiyle zenginleştirdik. Şimdiyse kapsamlı retrospektif sergisiyle 212 Photography Istanbul kapsamında objektifine bir kez daha tanık olacağız. Tamer Yılmaz’ın, İzzeddin Çalışlar küratörlüğünde hazırlanan retrospektifi Akaretler No: 41 ve 43’te bir ay boyunca görülebilecek.

HELLO!: Bir sürü kapak çekimi yaptık ve yıllardır pek çok projeyi birlikte yürüttük, yürütmeye de devam ediyoruz. Şimdiyse 212 Photography Istanbul kapsamında gerçekleşen retrospektifin için bir aradayız. Sayısız fotoğraf arasından sergiye gidecekleri İzzeddin Çalışlar ile mi belirlediniz?

Tamer Yılmaz: Çalışmaların hazırlanması biraz zor oldu. Çünkü çoğu analog olduğu için dijitale dönüştürülmeleri gerekiyordu. Arşiv çok genişti ve zamanında dijital ortama aktarmayı ihmal etmişiz. Dolayısıyla arşivi yeniden aktarmak yorucu bir süreçti. Bu noktada 212 Photography Istanbul ekibi çok destek verdi. İki üç kişilik bir ekip, üç ay boyunca stüdyomda çalıştı. Bu süreç tamamlandıktan sonra seçki aşamasına geçtik. İzzeddin seçimlere başladı, ben de benim için kıymetli olanları öne çıkardım. Yani aslında birlikte seçtik diyebiliriz. İzzeddin’in retrospektif bir bakış açısıyla sunduğu yönlendirmeler sayesinde bir yol haritası ortaya çıktı. Kendisi eski bir dostumdur ve bizim dönemimizi çok iyi bilir. Özellikle analog bilgisine sahip olmayan bir küratörün bu çalışmayı yapması mümkün değildi.

HELLO!: Sergi, kariyerinin farklı dönemlerini bir araya getiriyor. Bu sürece bakınca, sen kendi gözünden nasıl bir yolculuk görüyorsun?

T. Yılmaz: Sergi aslında uzun bir yolculuğun özetini sunuyor. Ne kadarını yansıtabiliriz, doğrusu emin değilim. Çünkü ben çok sık sergi açmadığım için işler birikmiş durumdaydı; ayıklamak oldukça zordu. Özellikle analog döneme ait işleri seçmek ayrı bir hazırlık gerektirdi. O işler yıllanmış şarap gibiydi; seçip çıkarmak kolay olmadı. Dijital dönemden iş seçmek daha kolaydı ama analog için özenli bir tercih yapmak gerekiyordu. Bu yolculukta amacımız uzun bir anlatım değil, daha çok analog çekimleri doğru şekilde aktarmaktı. İnsanlara analog çekimin ne olduğunu gösterebilmek için oradan özel kareler seçmeye çalıştık. Çünkü bugünlerde analog çeken bazı fotoğrafçılar, hatalı renkleri veya yanlış baskıları ‘analog’ diye sunuyor. Oysa analog ve dijital arasında renk açısından fark yoktur; sadece dokusal farklılıklar vardır. Gren ve tarama gibi unsurlar analogda daha belirgindir.

HELLO!: Bir retrospektif, sanatçıyı kendi geçmişiyle yüzleştirir. Bu sergide hangi kare senin için en çok ‘hesaplaşma’ hissi uyandırdı?

T. Yılmaz: Aslında tek bir kareyle yüzleşmedim ama dönemler arasında bir hesaplaşma yaşadım. Dijital dönemin getirdiği hızın ve çabukluğun, kendi açımdan gereksiz olduğunu fark ettim. Analog dönemde daha keyifli, daha bilinçli ve hedefe yönelik fotoğraflar çekiyormuşuz. Dijitalde çekimlerin hızlıca görülmesinin avantajı var; ama dezavantajları daha fazla. Aceleyle çekim yapıyor, olmadığında tekrar tekrar deniyorsunuz. Bu süreçte hem kadraj hem de zaman boşa gidiyor. Analog dönemde ise çok daha az deklanşöre basarak, gerçekten hissettiğim fotoğrafları üretiyormuşum. Dolayısıyla benim için hesaplaşma, tek bir fotoğraf üzerinden değil, dönemler üzerinden oldu.

HELLO!: Zamanda yolculuk yaparak bir soru soracağım. Fotoğraf çekmeye ne zaman ve nasıl başlamıştın? Bu, bir tutkunun mesleğe dönüşmüş hali miydi, küçükken de fotoğrafa meraklı mıydın?

T. Yılmaz: Fotoğraf çekmeye ortaokul yıllarında başladım. On iki, on üç yaşlarındaydım. O dönem Spor Bakanlığı yoktu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü vardı ve onların mahallelerde açtığı kültür merkezlerinde çocuklara kurslar veriliyordu. Amaç, okuldan sonra çocukların boşta kalmamasıydı. Bugünkü gibi ailelerin çocuklarını spora ya da müziğe götürdüğü bir dönem değildi. Mahallelerde açılan kurslar sayesinde ben de iki kurs seçtim: Fotoğraf ve basketbol. Fotoğraf kursunda ilk kez karanlık odaya girdiğimde, o sihirli atmosfer beni çok etkiledi. Kırmızı ışık altında görüntülerin suyun içinden çıkışı büyüleyiciydi. O andan itibaren fotoğrafçı olacağımı anladım. Lise yıllarımda da bu konuda kesin kararlıydım.

HELLO!: Fotoğraf senin için sadece bir meslek mi yoksa dünyayı anlama ve anlatma biçimin mi?

T. Yılmaz: Fotoğraf benim için bir meslek ama aynı zamanda bir anlatım biçimi. Lise yıllarında edebiyat ve kompozisyondan başarısız bulunarak okuldan atıldım, sonra mahkeme yoluyla geri döndüm. Yazıyla kendimi ifade etmekte zorlandığımı gördüm. Bunun yerine görselliği tercih ettim. Görüntüyle anlatmak bana daha kolay geliyordu. Böylece fotoğraf hem mesleğim hem de kendimi ifade etme yolum haline geldi. Konuşmaktan ya da yazmaktan çok, fotoğraflarla insanlara kendimi anlatmayı tercih ettim. O lise yıllarında yaşadığım durum da beni görsel anlatıma yönlendirdi.

HELLO!: Bir kareyi ‘zamansız’ kılan şey nedir?

T. Yılmaz: Bir fotoğrafı zamansız kılan tek bir unsur yok. Teknik, duygusal ve estetik faktörlerin birleşimi bu etkiyi yaratır. Zamansız kareler belli bir döneme ait hissi vermez; farklı nesiller bu fotoğraflarla bağ kurabilir. Aşırı süslemelerden uzak, yalın ve güçlü bir kompozisyon zamansızlığı sağlar. Doğal ışığın doğru kullanımı da çok önemlidir. Özellikle ‘golden hour’ olarak bilinen saatlerdeki ışık, her zaman zamansız bir etki bırakır.

HELLO!: Moda ve reklam fotoğrafçılığı kimileri için ‘tüketim estetiği’ ile özdeşleşiyor. Sen bu algıyı nasıl değerlendiriyorsun?

T. Yılmaz: Moda ve reklam fotoğrafçılığı, markaların hedef kitlesine hitap eder. Bu açıdan tüketim estetiğiyle ilişkilendirilebilir. Bizim yaptığımız, insanların markayla veya ürünle kurduğu duygusal bağı güçlendirmektir. Genellikle yaşam tarzını ve estetik anlayışı yansıtan görseller üretiyoruz. Dolayısıyla bu tür fotoğrafçılık belli bir tüketici kitlesine hitap eder. Ben de bu algıyı böyle değerlendiriyorum.

HELLO!: Fotoğrafçılık, hayatında ‘anda kalmak’ ile ‘anı saklamak’ arasında nasıl bir denge kuruyor?

T. Yılmaz: Anda kalmak, o anın duygusunu yaşamaktır. Anı saklamak ise yaşadığın güzel duyguları ileride tekrar hatırlayabilmek için onları kaydetmektir. Fotoğraf bu ikisini buluşturan bir araçtır. Her anı saklayamazsın; ama gerçekten özel olanları saklayabilirsin. Böylece yıllar sonra o anılara bakarak aynı duyguları yeniden yaşayabilirsin. Bu nedenle fotoğrafçılık, hem anda kalmayı hem de o anları geleceğe taşımayı mümkün kılar.

“Fotoğraf hem mesleğim hem de kendimi ifade etme yolum haline geldi. Konuşmaktan ya da yazmaktan çok, fotoğraflarla insanlara kendimi anlatmayı tercih ettim.”

212 PHOTOGRAPHY ISTANBUL 2025 SEKİZİNCİ YILINDA ŞEHRİ YİNE FOTOĞRAFLA BULUŞTURUYOR

27 Eylül - 12 Ekim tarihleri arasında sekizincisi gerçekleşecek 212 Photography Istanbul, fotoğraf ve yaratıcı disiplinlerden oluşan programı ile şehre heyecan verici bir rota deneyimletmeye hazırlanıyor.

Bu yıl İstanbul’un iki yakasında, 30’a yakın mekanda izleyicilere çok katmanlı bir deneyim sunmaya hazırlanan festival, Hollanda Başkonsolosluğu ve Institut Français Türkiye desteği ile pek çok uluslararası isme de ev sahipliği yapıyor.

Steve McCurry’nin ‘The Haunted Eye’ sergi prömiyeri İstanbul’da

‘Şehrin Festivali’ 212 Photography Istanbul’da bu yılın en dikkat çekici konuğu, belgesel fotoğrafçılığın efsanevi ismi Steve McCurry olacak. İkonik ‘Afgan Kızı’ portresiyle tüm dünyada tanınan McCurry’nin ‘The Haunted Eye’ sergisi dünya prömiyerini 212 Photography Istanbul’da yapacak. İki ay boyunca gezilebilecek olan ‘The Haunted Eye’, sanatçının 1984’te çektiği ikonik ‘Afgan Kızı’ portresinin de aralarında olduğu kariyerini şekillendiren 20 unutulmaz fotoğrafını ve daha önce hiç sergilenmemiş 160 fotoğrafı bir araya getirecek.

Görsel hikaye anlatımına yön verenler ‘Şehrin Festivali’nde

Festivalin öne çıkan diğer uluslararası sanatçıları arasında, Magnum Photos bünyesinde bulunan fotoğraf dünyasının en önemli isimlerinden Harry Gruyaert, David Bowie başta olmak üzere popüler kültür ikonlarını fotoğraflayan Frank Ockenfels, Sovyetler dönemine ait brütalist mimariyi görselleştiren Christopher Herwig, kadın kimliği ve görsel anlatıyı birleştiren Cooper & Gorfer, rengi hipnotik bir dile dönüştüren Gilleam Trapenberg, dijital kurgu ve gerçeklik arasındaki sınırları zorlayan Erik Johansson gibi önemli isimler yer alıyor. Yapı Kredi bomontiada’nın 10. yılına özel gerçekleştirilecek ve iki ay süreyle ziyaretçilere açık olacak fotoğrafa çağdaş yaklaşımı ve sinematografik anlatımıyla tanınan Erwin Olaf’ın ‘A Suspended Tomorrow’ başlıklı sergisi görülebilecek.

212 Photography Istanbul’un bu seneki rotasında yer alan sergi mekanları arasında; Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi, Yapı Kredi bomontiada, Akaretler, 212 Studio Karaköy, Ceneviz Sanat, Latin Katolik Mezarlığı, St. Benoit Kilisesi, Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi, Taksim Sanat, Institut Français Türkiye, Küçük Mustafa Paşa Hamamı, Müze Gazhane ve Yeldeğirmeni Sanat yer alırken; galerilerin yer alacağı rota için de Anna Laudel, OG Gallery, ART ON, Art Han (Kurşunlu Han), EVİN Sanat Galerisi, Galeri 77, Hood Base, Yüzonbir, Benta, Oktowallz paralel sergi mekanları arasında sayılabilir.

Disiplinlerarası program: Söyleşiler, filmler, performanslar, konserler ve müzik

Festival programı atölye ve söyleşilerle katılımcı deneyimini güçlendiriyor. Soho House, Salt Galata, Weislang, MSA ve Fil Book Reşitpaşa gibi mekanlarda gerçekleşecek söyleşiler ve atölyeler, fotoğraf, mimari, yapay zeka, gastronomi, edebiyat gibi temalarda şekilleniyor.

© 2025 bmag - Tüm hakları saklıdır.

Iyzico ile ÖdeIyzico Logo




HomeMagazinesB SeriesB RollUser